erhansatun9a
  ASİMİLASYON
 
Ruslaştırma çalışmaları özellikle XVIII-XIX. yüzyılda hız kazanmıştır. Hristiyanlığı kabul eden Hakaslar kendi toplumlarından dışlanıyorlardı. Onlar Rus köylerine göç etmek zorundaydılar. Bu arada Hrisyitan olan Hakaslar, vergiden muaf tutuluyor, pek çoğuna devlet memuriyeti veriliyor, Hristiyan dinini kabul etmeleriyle birlikte Rus kıyafetleri papaz tarafından hediye ediliyordu. Böylelikle Hristiyan olan Hakaslar aynı zamanda Rus da olmuş sayılıyorlar, dinini değiştirse de milliyetini koruyarak (Çuvaş ve Gagavuzlar gibi) bir Hristiyan Hakas grubunun oluşmasına da müsaade edilmiyordu.

      1883 yılında Ust-Çul Bölgesi'nden geçen araştırıcı D. A. Kecmests şöyle yazmaktadır; "Burada oturanlara 'carım kazakter' denilmektedir. Bunun anlamı 'yarım Kazaklar'dır. Çünkü onlar bu isme layıktır. Hakaslar'a çon benzerler. Simaları, çıkık elmacık kemikleri, esmer tenli, siyah gözleriyle birer Hakastırlar. Buradaki bütün nüfus iki dili de rahatça konuşmaktadır.

      Ovadaki "Minusin Tatarları" (Hakaslar) ise Rus dilini bildikleri halde Rusça konuşmamaktadırlar. Çünkü Rusça konuşmak aşağılayıcı bir haldir. Bu kural her yerde geçerlidir. Hatta Rus kadınıyla evli bir Hakas'a rastladım. Kadın benim söylediklerini kocasına tercüme etti fakat benimle tek kelime Rusça konuşmadılar".

      Hakaslar üzerindeki Rus baskısı çarlık döneminde olduğu gibi, hatta daha da artarak Sovyet döneminde de devam etti. Sovyet Dönemi'nde Hristiyanlaştırmanın yerini ateistleştirme ve enternasyonalizm almıştı. Bu dönemde de insanlar dillerinden ve kültürlerinden uzaklaştırılmış, Rus olmadıkları için utanç duymaları yönündeki propagandalar en iyi metodlarla uygulanmıştır.

 
  Bugün 14 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol